34,7751$% 0.24
36,8670€% 0.05
2.942,10%0,27
3343690฿%-2.25633
131672Ξ%-1.91522
Son günlerde BioNTech’e karşı açılan davalara ilişkin haberler gündemde yer alıyor. Bu davalarda aşıların kalp ritm bozukluğu gibi bazı hastalıklara yol açtığı iddiaları dile getiriliyor. Ancak bu iddiaların gerçeklik payı nedir? İddiaların ardında ne gibi bilimsel veriler bulunmaktadır?
Son dönemde kalp krizi vakalarında artış olduğu ifade edilmektedir. Bu durum, bazı kaynaklarda “kalp krizi salgını” olarak adlandırılmaktadır. Bu artışın nedenleri arasında genellikle “koronavirüs aşıları” da yer almaktadır ve BioNTech gibi şirketlere dava açılmaktadır. Sosyal medyada dolaşan komplo teorileri ve aşıların orta ve uzun dönem yan etkileri hakkındaki tartışmalar, “kalp krizi sayılarının artışına aşılar neden oluyor” şeklindeki iddiaların yayılmasına yol açmaktadır. Peki, bu iddialar gerçeği yansıtmakta mıdır? Bilimsel veriler ne söylemektedir?
Kalp krizi vakalarında gerçekten bir artış olduğu doğrudur. Hatta sadece kalp krizi değil, dünya genelinde kalp hastalıkları sayısında da önemli bir artış mevcuttur. Ancak bu artış son birkaç yılda değil, uzun yıllardır devam etmektedir. Zaten kalp hastalıkları, yıllardır dünya genelinde en çok ölüme yol açan hastalıkların başında gelmektedir ve uzmanlar bu sayının gelecekte daha da artacağını öngörmektedir. Dolayısıyla, kalp krizi vakalarındaki artış sadece aşılarla ilişkilendirilemez.
Covid-19 pandemisi sonrasında gözlenen “ekstra artış” da doğrudur. Ancak bu artışın tek sorumlusu aşılar değildir. Hem bu artışın, hem de yıllar içinde sürekli yükselen kalp hastalıkları vakalarının pek çok sebebi bulunmaktadır. Bu sebepleri gözden geçirerek, “kalp krizi salgını” olarak adlandırılan durumun koronavirüs aşılarıyla bir ilişkisinin olup olmadığına bakalım.
Kalp hastalıklarının temel nedenlerinden biri sağlıksız yaşam tarzıdır. Kötü beslenme, stres, çevre kirliliği gibi birçok etken, kalp hastalıklarının sürekli artmasına yol açmaktadır. Bu etkenlerin varlığı, bilimsel araştırmalarla da desteklenmektedir.
Sağlıklı Kilo Almak İçin Ne Yapmalı ? – haberinsan
Peki, aşılar suçlu değilse, neden BioNTech gibi şirketlere sürekli dava açılıyor? Aslında bu oldukça yaygın bir durumdur ve yalnızca COVID-19 aşısı üreten şirketlerin başına gelen bir şey değildir. İnsanlar genellikle aşı ve ilaç üreten şirketlere yan etkiler nedeniyle dava açma eğilimindedir. Bu davalar, doktorlardan oluşan heyetler tarafından incelenir ve davaya konu olan etkilerin aşı veya ilaç kaynaklı olup olmadığı değerlendirilir. Ancak şimdiye kadar COVID-19 aşılarına yönelik açılan yüzlerce davadan hiçbirinde aşıların ölüme neden olabilecek büyük etkiler yarattığı kanıtlanmamıştır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bazı yan etkilerin olduğu bilinmektedir, ancak bu etkilerin genellikle hafif ve geçici olduğu gözlemlenmiştir. Yan etkilerin ortaya çıkma olasılığı düşüktür ve sağlık otoriteleri tarafından dikkatle takip edilmektedir. Aşıların sağladığı faydalar, potansiyel yan etkilerden daha büyüktür. Aşılar, COVID-19’un ciddi semptomlarını önlemekte, hastalığın yayılmasını ve ölüm oranlarını azaltmaktadır.
Özetlemek gerekirse, COVID-19 aşılarıyla ilgili davalara rağmen, bilimsel veriler aşıların genel olarak güvenli ve etkili olduğunu göstermektedir.
aşılarla ilgili açılan davaların çoğunda aşıların ölüme neden olabilecek büyük etkileri kanıtlanamamıştır. Ancak, bazı yan etkilerin olduğu kabul edilmektedir. Bu yan etkiler genellikle hafif ve geçici olup, ciddi komplikasyonlara nadiren yol açmaktadır.
Aşılarla ilgili davalara sebep olan bir faktör, insanların yan etkiler konusunda endişe duyması ve bu endişelerin bazen yanlış veya abartılı şekilde yayılmasıdır. Sosyal medya ve çeşitli platformlar, bilgi akışının hızlı ve geniş kitlelere ulaşmasını sağladığı için, yanlış veya yanıltıcı bilgilerin yayılma potansiyeli yüksektir. Bu da aşı karşıtlığını ve davaların açılmasını tetikleyebilir.
Aşıların yan etkileri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir, ancak bu yan etkilerin genellikle çok nadir olduğunu ve aşının sağladığı faydaların risklerden daha büyük olduğunu unutmamak gerekir. Aşılar, bireyleri ve toplumu enfeksiyonlardan koruyarak hastalık yayılımını azaltır ve ciddi komplikasyonları önler. Bu nedenle, sağlık otoriteleri ve bilim insanları, aşılamanın önemini vurgulamakta ve genel olarak aşıların güvenli ve etkili olduğunu belirtmektedir.
Sonuç olarak, BioNTech gibi şirketlere açılan davaların çoğunluğunda aşıların gerçekten kalp krizi salgınına neden olduğu iddiaları kanıtlanmamıştır. Kalp hastalıklarının artışı, genellikle sağlıksız yaşam tarzı faktörlerinden kaynaklanmakta olup, aşıların bu artışla doğrudan ilişkisi yoktur. Aşıların yan etkileri nadir olmakla birlikte, genel olarak aşılama programları, toplum sağlığının korunması için önemlidir ve bilimsel araştırmalarla desteklenen bir yöntemdir.
Kaynak: Aşılar Nedeniyle Gerçekten Bir Kalp Krizi Salgını Var mı? (webtekno.com)
Definasyon (CUT) Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için gizlilik politikamızı inceleyebilirsiniz.