Sabotaj mı talihsizlik mi: Hindenburg Faciası

Elementler… Hepimizin bildiği ancak etkilerini tam olarak anlayamadığımız maddeler. Peki bu maddeler bize ne kadar zarar verebilir ? Hindenburg Faciası bize bunun etkisini sonuna kadar gösteren büyük ve bir o kadar kendisi kadar devasa bir facia yaratan bir olay.

LZ 129 Hindenburg kısaltılmış adıyla “Hindenburg” Nazi Almanyası döneminde yapılan ve halen güncelliğinin koruyan dünyanın en büyük hava taşıtıdır. İlk olarak 1931 de inşasına başlanan ve 1936 sonuna doğru biten bir devasa gemiden bahsediyoruz. Hatta kendisine gökyüzünün Titanik’i desek abartılı kaçmaz. Çünkü bu gökyüzü gemisinin boyu 305 metre ve çapı 41 metre. Yani Titanikten bile büyük bir hava aracından bahsediyoruz. Halen günümüz teknolojisi ile bile bu hava taşıtını geçebilecek bir araç yapılmadı. Kendisinin içinde bir otele benzeyen barı,çalışma odaları,büyükçe bir holü bulunan bir zeplinden bahsediyoruz .Peki dönemine göre bu kadar teknolojik ve bir mühendislik harikası olan bu araç ne oldu da gökyüzünde aniden alevler içinde kaldı?

Van Gogh’un Kulak Aşkı – haberinsan

Her zamanki gibi bir mayıs günü Hindenburg havalanmak için son kontrolleri yapılıyordu. Frankfurt’tan New Jersey’e gidecek olan Hindenburg için epey uzun bir yol vardı. Çünkü o dönem için kıtalar arası seyahat birçok risk barındırıyordu. Ama Alman disiplini mi diyelim yoksa inadı mi siz kararın verin ancak Hindenburg için çok iyi bir son gözükmüyordu. Çünkü Hindenburg daha sefere çıkmadan bile onun için en büyük risklerden birini taşıyordu; Hidrojen.

Peki günümüzde herkesin suyun yapısında bulunan madde olarak bildiği hidrojen neden bir risk olsun? Sorunun cevabı kolay. Çünkü hidrojen oksijen ile etkileşime girince söndürücü madde olan su oluşuyordu. Bunun dışında hidrojen tamamen yanıcı bir gazdır ve bir çakmak alevi ile bütün şehri yerinden oynatabilir. Peki tüm dünyanın övgüyle bahsettiği Alman mühendisler bunu bilmiyor muydu ? Aslında biliyorlardı. Hatta normalde zeplinlere yanıcı olmayan helyum gazı eklenir ve tamamen güvenli bir seyahat olurdu. Ancak o dönemlerde Nazi Almanyasının siyasi ilişkilerinden dolayı o dönemde helyum kolay alınabilir bir madde değildi. Bu yüzden mühendisler Hindenburg’u hidrojen ile tasarlamıştı. Bu tercih Hindenburg’un sonu olacaktı.

Gökyüzünün Titanik’i olan Hinderburg havalanmıştı. Yolcular ve mürettebat tam kadro Hindenburg ile transatlantik bir yolculuğa başlamıştı. Ve bu devasa gemi Amerika’nın New Jersey eyaletinde olan Lakehurst Donanma Hava İstasyonuna vardı. Her şey tamamlanmıştı. Yolcular yavaş yavaş hazırlanıyor,mürettebat ise kıtalar arası yorgunluğu atmak için sabırsızlanıyordu. İniş halatları atıldı ve iniş yapılmaya başlandı.

Ve büyük bir cehennem ateşi. Hinderburg basın ve inecek yolcuların yakınlarının gözü önünde alev alev yanıyordu. İçindeki hidrojen herkesin önünde büyük bir hışım içinde yanıyordu.

Bu olaydan sonra 13 yolcu ve 22 mürettebat çalışanı bu olayda hayatını kaybetti. Aradan geçen 85 yılda bu facianın nasıl ve neden olduğunu kimse bilmiyor. Kimine göre bir Sovyet ajanı kimine göre ihmalkarlık. Her ne olursa olsun Hindenburg artık kitaplar, sinemalar ve en önemlisi havacılık tarihi için önemli bir olay oldu.

Zeplinin Gözden Düşüşü: Hindenburg Felaketi