36,6753$% 0.09
40,0531€% 0.19
3.515,47%-0,04
3087418฿%0.83664
70586Ξ%1.12269
İlgili başlığa git
Tam adı Benedict de Spinoza olan Hollandalı düşünür, yaşadığı çağın önde gelen filozoflarındandır. Spinoza 24 kasım 1632 yılında dünyaya geldi. Çocukluğunda ilahiyatla ilgili eğitim aldı. Gençliğinde felsefeyle tanışan Spinoza, felsefeden sonra farklı biri haline geldi. Felsefe, Spinoza’nın yaşamının değişmesinde büyük bir oynadı. Özellikle Descartes tartışmasız en sevdiği, en çok etkilendiği filozofların başında geliyordu. Descartes’in kartezyen felsefesinden ve rasyonalist düşüncelerinden oldukça etkilendi. Çağdaşları gibi Spinoza’da varlıkla ilgili ontolojik ve epistemolojik sorular sormaya başladı. Spinoza’ya göre tanrı her maddenin, düşüncenin başlangıcıydı. Ontolojik soruların cevaplarını tanrı üzerine düşünerek açıklıyordu. Tanrı ona göre görünen ve bilenen her noktanın başlangıç ve çıkış yeriydi. Doğada olan canlı, cansız her nesne tanrının yaratma kudretiyle meydana geliyordu.
Tanrı, Spinoza’nın felsefesinde hemen hemen her şey demekti. Aklımızdan geçen bir düşünce ve sokakta karşılaştığımız insan da tanrının yaratma kudretiyle medyana gelmişlerdi. Tanrı, Spinoza’ya göre sürekli yaratıp, durmadan üretirdi. Sadece maddi nesneler değil, düşünsel anlamda her fikir de tanrının yaratma kudretiyle meydana geliyordu.
Delüzyon, Gerçeklik ve Delilik – haberinsan
Spinoza’dan çıkarılacak pozitif anlam tanrıyla kurduğu bu bağlantıdan kaynaklanıyordu. Karşılaşılan canlı, cansız her nesne bir nokta da tanrının izlerini taşıyordu. Peki Spinoza’nın sevinci nasıl bir sevinçti? Karşılaştığı her kişi ve nesnede tanrı fikrine ulaşan insan en mutlu insandı. Bunun nedeni olarak Spinoza felsefesi şöyle söyler: “Karşılınca bizim etkinliğimizi düşürüp, moralimizi bozan bazı kişiler veya imajlar vardır. Etkinliğimizi düşüren imaj veya kişiler, bizim moralimizi bozmak için var olmaz. Onlar tanrı tarafından yaratılmışlardır. Dış dünyada herkes birbirinden bir şekilde etkilenir. Kişi dışarıda karşılaştığı kişi veya imajlardan, tanrı fikrine ne kadar çabuk ulaşırsa o kadar mutlu olur. Ve iyi bir yaşam sürer”.
Spionoza’nın sevincin filozofu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ethica adlı eserinde varlıkla ilgili fikirlerini belirttikten sonra sevincin peşinden gider. Geometrik düzene göre yazdığı eserinde sevinci tanrının varlığında bulmuştur. Gözümüzle görüp, aklımızla düşündüklerimiz tanrıya aittir. Tanrının kendisi sayesinde meydana gelmiştir. Mutlu olmak isteyen insanın yapması gerekenler; kendini etkin, aktif bir durumda tutarak, tanrının bilgisiyle yaşamaktır.
SPİNOZA’NIN TANRI ANLAYIŞINA FARKLI BİR YAKLAŞIM
Definasyon (CUT) Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için gizlilik politikamızı inceleyebilirsiniz.