Oscar Wilde’ın Hayatı ve Akıl Almaz Ölümü

Döneminin kurallarına korkusuzca baş kaldırmış, kişiliğinden hiç ödün vermeden yazmış ve yaşamış, bunun bedelini de hayatıyla ödemiş korkusuz yazar, en gerçek anlamıyla sanatın aykırı çocuğu Oscar Wilde’ın hayatı, eserleri ve sıradışı ölümü.

Oscar Wilde’ın Doğumu

Devrimci şair Jane Francesca Wilde 1854 yılının ekim ayında karnı burnunda, ikinci çocuğuna hamileydi. 16 Ekim 1854’de Sir William Wilde ve Jane Francesca Wilde çifti ikinci kez anne ve baba olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Bu ikinci çocuklarının ismi ‘Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde’ yani hepimizin bildiği ismiyle ‘Oscar Wilde’. Oscar Wilde’ın hayatı görkemli ve şatafatlı yaşantısının yanı sıra dehasıyla da ön plana çıkıyordu.

Öyle Ki Oscar Wilde Üniversitesinin En Büyük Ödülünü Kazanmıştı!

Zengin ve saygın bir ailenin çocuğu olarak Dublin’de dünyaya gelen Wilde, ortaokulu Portora Kraliyet Okulu’nda okudu. Daha sonra üniversite hayatına Trinity Koleji’nde başlayan Wilde, kolejinin en saygın ödülü olan Berkeley Altın Madalyası‘nı kazandı. 1874’de Magdalen Koleji’nden burs kazandı ve üniversite hayatına orada devam etti. Tabii işler, dahi yazarımız için hep istediği gibi gitmedi.

Oscar Wilde’ın Estetizm Akımına Katılması

Dante Gabriel Rossetti, Aubrey Beardsley, Edward Burne-Jones gibi önemli ressam ve şairlerinde içinde bulunduğu estetizm akımını desteklemeye başladı. Öyle ki saçını uzatmasının yanı sıra odasını çeşitli çiçeklerle dekore ettiği de söylenir. Sadece bununla da kalmamış birçok farklı yerlerde estetizm üzerine konferanslar vermiştir. Yapıtlarına da bu fikirleri ve ‘sanat, sanat içindir’ anlayışını yansıttığı açıkça görülmektedir.

Cinsel Kimliğini Keşfi ve Evliliği

Birçokları Wilde’ın cinsel kimliğini keşfetmesini İngiliz gazeteci Robbie Ross’a aşık olmasıyla fark ettiğini söyler. Daha sonraları Amerikalı şair Walt Whitman’la ilişki yaşadıkları iddia edildi hatta Wilde’ın bir arkadaşına ‘Walt’ın öpücüğü hâlâ dudaklarımda’ dediği de rivayet edilir. Bunun yanı sıra Wilde’ın birçok jigolo ile birlikte olduğu bilinmektedir. Ancak Wilde’ın asıl ve onun sonunu getirecek olan aşkı İngiliz şair Lord Alfred Douglas idi. Hatta öyle ki kürek mahkumiyeti zamanlarında Douglas’a 50.000 kelimelik, aşkını coşkulu bir biçimde anlatan mektup yazmış ancak gönderememiştir. Oscar Wilde 29 Mayıs 1884’te İngiliz bir avukat olan Horace Lloyd’un kızı Constance Lloyd ile evlenmiş iki de çocukları olmuştur.

İlk ve Tek Eseri ‘Dorian Gray’in Portresi’ Yazarın Deyimiyle ‘Bir Ruhun Hikayesi’

Akan zamanla birlikte kusursuz güzelliğinin de solup gideceğinin korkusunu yaşayan Dorian Gray’in kendisi yerine tuvaldeki portresinin yaşlanmasını dilemesi üzerine başlayan ahlaki yozlaşmayı anlatan kitabı yayımlandıktan sonra birçok kez sansüre maruz kalmış, hatta mahkemede aleyhine delil olarak da kullanılmıştır. Çünkü kitapta eşcinsellik açıkça işlenmiş, o dönemin insanın deyişiyle de ahlaksızlığı savunmuştur. Oscar Wilde’ı sadece döneminin değil günümüzün de en ünlü yazarlarından biri yapmış olan eseri ona sadece şöhret getirmedi ne yazık ki.

Pop Art’ın Yıldızı Andy Warhol Kimdir? | haberinsan

Mahkumiyeti ve Acı Sonu

Oscar Wilde, Douglas’ın babasına, kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle iftira davası açar ancak dahi yazarımız Victoria Dönemi‘nin katı ahlak kuralları altında ezilir. Douglas’ın babasının açtığı karşı dava sonrası ahlaksızlıkla suçlanır ve Dorian Gray’in Portresi gibi eserleri de mahkemede kanıt olarak kullanılır. Bunların sonucunda Wilde 3 Nisan 1985’te 2 yıl kürek hapsine çarptırılır. 2 yılın sonunda hapisten çıkar ve eski hayatının aksine fakirlik içinde yaşamaya devam etmek zorunda kalır. Hapisten çıktıktan sadece 3 yıl sonra çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği lüks yaşamın tam aksi olan ucuz bir otel odasında 3 Kasım 1900’de hayata gözlerini yumar. Ölüm nedeni kayıtlara menenjit olarak geçer. Fakat günümüzde hala hastalıktan mı ya da intihardan dolayı ölüp ölmediği tartışılır. Ölümünün üzerinden 120 yıldan fazla geçmiş olmasına rağmen aşkı tüm estetik yönleriyle anlattığı şiirleri hâlâ birçoğumuzun aklından çıkmamaktadır.

Oysa herkes öldürür sevdiğini,
Kulak verin bu dediklerime,
Kimi bir bakışı ile yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözler ile…
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle.
Korkaklar öpücük ile öldürür…
Yürekliler kılıç darbeleriyle.
Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimi yaşlıyken.
Şehvetli ellerle boğar kimi
Kimi altından ellerle
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur
Kimi yeterince sevmez kimi fazla sever
Kimi satar; kimi de satın alır
Kimi gözyaşı döker öldürürken
Kimi kılı kıpırdamadan
Çünkü herkes öldürür sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez.

Oscar Wilde

Oscar Wilde’ın Sözleri ve En Etkileyici Şiirleri