36,6712$% 0.15
39,9571€% 0.3
%
3088077฿%5.20479
70712Ξ%5.54345
İlgili başlığa git
Başlığını incelemeden önce Franz Kafka`yı daha yakından tanıyalım ve onu daha iyi anlamak için hayat hikayesine bir göz atalım.
Franz Kafka, 1883 yılının 3 Temmuz`unda Prag`da dünyaya geldi. Ailesi Prag`da bir moda dükkanı işletmekte olan yazar ailenin 6. çocuğudur. Dönemin kargaşalı havası içerisinde politik sorunlar, Çekoslovakya`nın durumu, Çek – Alman tartışmaları, Yahudilik, ailevi sorunlar dörtgeninde gençliğini sürdürmüş ve fikirleri şekillenmeye başlamıştır yazarın. Nazi Soykırımı sonucu üç kardeşini kaybetmiş ve ondan önce de küçük yaşlarda iki kardeşini kaybetmiştir. Çocukluk ve gençlik dönemleri buhranlı, umutsuz ve hüzünlü geçmiştir.
Eğitim hayatına göz attığımızda ise lise eğitiminden sonra hukuk eğitimi aldığına rastlıyoruz. 5 yıllık hukuk eğitimini tamamladıktan sonra ceza hukuku alanına yönelmiş ve bu alanda ilerlemiştir. Kafka`nın hayatında belki de en önemli noktada duran kişi olarak gösterebileceğimiz Max Brod ile 1907 yılında bir sigorta şirketinde çalışmaya başladığı sıralarda karşılaşmıştır. Max Brod, zamanla Kafka`nın en iyi dostu, sırdaşı ve hatta hem meslek hayatında destek olan hem de edebiyat dünyasında yer almasını sağlayan yegâne kişi hâline gelmiştir. Öyle ki bugün Franz Kafka`yı tanıyor olmamız Max Brod sayesindedir.
Herkesin adını duymuş veya duyacak olması olası olan Milena`ya Mektuplar, Franz Kafka`nın hayatında yeri olan Milena`ya olan aşkını, tutkusunu anlatan bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır. Milena, evli bir kadındır fakat Milena`ya Mektuplar eserine konu olan mektuplaşmalar yıllarca devam etmiştir. Kafka`nın hayatında Milena`dan önce ve sonra da bazı kadınlar olmuştur fakat eserleri okuduğunuzda sizin de fark edeceğiniz üzere Kafka aslında hep yalnız bir çizgide ilerlemiştir.
İlk Türk Sinema Yönetmenleri: MANAKi KARDEŞLER | haberinsan
Nazilerin Çekoslavakya`yı işgalinden sonra Franz Kafka`ya ait pek çok belge imha edilmiştir. Vefatından önce Max Brod`a verdiği ve aslında değersiz olarak gördüğü eserler, bugün onu tanımamızı sağlayan eserlerdir. Zira , Amerika – Dava – Şato eserleri ve onu vefatından sonra popüler hâle getiren pek çok eser Max Brod tarafından Almanca olarak bastırılmıştır.
Amerika – Dava – Şato üçlemesi, benim perspektifimden, Kafka`yı esas olarak anlamayı sağlayacak, Kafka`nın aslında ne söylediğini ortaya çıkacak ve diğer eserlerine oranla daha “Kafkaesque” olarak tanımlanabilecek eserlerdir. Amerika`da yer alan ana karakterin zaman içerisinde hayattaki zihinsel evrimine yer veren Kafka, Dava`da karakterin artık bambaşka yönlerine değinirken Şato`da ise hayatın amacını, karakterin değişimini ve iç hesaplaşmalarını sunarak eşi benzeri olmayan bir son dokunuşla altına imzasını atıyor.
Almanca edebiyatın eşsiz yazarının aslında ne söylediğini anlamak hususunda Goethe`nin Faust`unu, Hegel`in diyalektiğinde tez ve antitez kavramlarının vurgularını bilmek büyük önem taşır. Almanca edebiyatın geçmişle bağlantılı nüansları Kafka eserlerinde zaman zaman keyifli zaman zaman hüzünlü bir yolculuk gibi…
Franz Kafka’dan “Günah, Istırap, Umut ve Doğru Yol Üzerine” 16 Etkili Aforizma (onedio.com)
İlk Türk Sinema Yönetmenleri: MANAKi KARDEŞLER
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için gizlilik politikamızı inceleyebilirsiniz.