Delüzyon, Gerçeklik ve Delilik

Bazen rüyalarımızdan uyandığımızda rüyanın gerçekten yaşandığını zannederiz.
Gerçek hayatta 3 ile 5 saniye arası süren bu rüyalar bize saatler, günler, aylar hatta belki de bir ömür gibi gelebiliyor. Peki zihnimizde yaşanmış olsa bile bir ömrün gerçekliğini reddedebilir misiniz? Belki de sadece bir yanılsamadan ibarettir; önceki hayatımızı, geçmişimizi rüya olarak anımsıyoruzdur.

Gerçekten Rüyada Mıydık?

Daha da derine inelim, ya şuan bir rüyadaysak? Gördüğünüz o rüyalarda gerçekten bir rüyanın içinde olduğunuzu biliyor muydunuz? Kimseyi kandırmayalım, bilmiyordunuz. Ta ki uyanana kadar… Uyandıktan sonra gerçeklik algınız bir anda değişti ve yaşadığınız onca şeyin bir rüyadan ibaret olduğunun farkındalığını kazandınız.

İnsanoğlu Delirebilen Tek Canlı

Bilge bir adamın dediğine göre ’’gerçeklik ona inanmayı bıraktığınızda gerçeklik olmaktan çıkmaz’’. Dünyayı algılama şekli gerçekliktir. Keneler için gerçeklik ısının ve bütirik asitin bir ürünüdür. Tazıların 200 milyon koku alma reseptörü vardır. Bir tazının dünyayı algılamasının temeli kokuya dayanır. Bir tazı mantık yürütemez, bir kene evreni asla evrenle olan biyolojik etkileşimlerinden ayrı düşünemez. Peki insanoğlu? İnsanoğlu, dünyaları hakkında fikir üretebilen tek canlıdır. Vücutlarımızla değil, zihnimizle algılarız. Bu yüzden dünyada deliren tek hayvan türü biziz, yani insanoğlu.

Bir çocuk hayal edin, her şeyin yanlış öğretildiği bir çocuk, çocuğun kırmızısı aslında sarı, sarısı ise kırmızı. Ama bize göre. Ona göre kırmızı kırmızıdır fakat bizim kırmızımız değil. Peki gerçek olan çocuğun kırmızısı mı yoksa bize öğretilmiş olan mı? Neyin gerçek olduğu konusunda anlaşamayız.

Delüzyon Nasıl Başlar?

Hiç kelebek olarak yaşadığınız bir rüya gördünüz mü? Görmediyseniz hayal edin, sıcak güneşin altında kanat çırpan bir kelebek olarak geziyorsunuz, bu gezinti o kadar uzunki aylar sürüyor, çiçeklerin üzerine konuyorsunuz, geziyorsunuz, sebepsizce oradan oraya kanat çırpıyorsunuz ve aniden uyandınız. Televizyonun karşısında içiniz geçmiş ve uyuyakalmışsınız. O an aklınıza bir fikir takılıyor, gerçekten bu bir rüya mıydı? Eğer gerçekten kelebeksem ve şuanda uyuyorsam, rüyamda televizyon izlerken uyuya kaldığımı görme olasılığım nedir? Ben gerçekte bir kelebek miyim? İşte delüzyon bu şekilde başlar, herhangi bir fikir gibi, bir yumurta gibi, dışarıdan bakıldığında diğer yumurtalarla aynıdır. Kabuktan herhangi bir şeyin yanlış olduğunu anlayamazsınız. İçinde ne olduğu önemlidir.

Pandemiler ve Psikolojik Etkileri | haberinsan.com

Albert’in Delüzyonu

Burada Albert’ın hikayesine biraz göz atalım. Albert bir yolda yürürken tökezledi, bir an için sağ bacağının ona ait olamayacabileceği fikri aklına geldi. İşte böyle başlar. Bacak tabi ki Albert’ın bacağıydı. Vücuduna bağlı bir uzuvdu, bacağını çimdiklendiğinde acı hissediyordu. Fakat buna karşın fikir büyüdü. Belirtiler ne kadar aksini gösterse de, geçen her gün Albert, bacağının ona ait olmadığı fikrine daha da inanmaya başladı. Artık onun gerçekliğine göre sağ bacağı aslında Albert’ın bacağı değildi. Albert artık bacağını istemediğine karar verdi ve bir gün hırdavatçıya gitti…

Her zaman düşüncelerimiz vardır. Gelişigüzel düşünceler ve teoriler sürekli aklımızı meşgul eder, fakat çoğu daha büyüyemeden ölür. Delüzyon ise gelişir, diğer rasyonel fikirlerin hepsini reddeder, yok eder ve böylece delüzyon tam gelişmiş bir psikoza evrilir.

Delilik Hakkında Yapılmış 14 Efsane Tespit