fbpx
DOLAR

34,3348$% 0.07

EURO

37,4047% 0.56

GRAM ALTIN

3.023,00%0,16

BİTCOİN

2360427฿%-0.50414

ETHEREUM

84448Ξ%-0.84319

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
data-ad-slot="6154090948" data-ad-format="auto" data-full-width-responsive="true">

Vejetaryen Beslenmesi Nedir?

Vejetaryenlik geçmişten günümüze güncelliğini koruyan bir beslenme düzenidir. Vejetaryenliğin tarihte ortaya çıkışı çok eskilere dayanmaktadır. Günümüzde popülerleşen geçici bir beslenme akımı değil, kendi felsefesini içinde barındıran sağlam zeminlere sahip bir beslenme tarzıdır.

Vejetaryenlik, genellikle hayvansal kaynaklı gıdaların yerine bitkisel kaynaklı besinlerin tüketilmesini içeren bir beslenme şeklidir. İlk kez 1842’de kullanılmaya başlanan vejetaryen sözcüğü, Latincede “sağlam, canlı, yaşam dolu” anlamına gelen vegetus sözcüğünden gelir.

Vejetaryen ise; bitkisel besinleri tüketen, hayvansal besinleri (kırmızı et, tavuk, balık, süt ve sütten yapılan ürünler, yumurta gibi) sınırlı miktarda veya hiç tüketmeyen kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Vejetaryenlik nasıl ortaya çıkmıştır ?

Vejetaryen beslenme, temelde ekonomik olgularla ortaya çıkmıştır. Bu olgulardan biri bitkisel ürün yetiştirmenin, hayvan yetiştirmeye oranla daha çok  insanın kısa sürede ve ucuza doyurulabileceği gözlemidir.

İkinci olgu ise küçükbaş ve büyükbaş hayvanların sütüyle ve bazı kümes hayvanlarının  yumurtasıyla uzun süre besin sağlanırken, bu hayvanlar kesildiğinde besin kaynağının kısa sürede tüketilmiş olmasıdır.

Vejetaryenliğe  ilişkin en eski belgeler Avrupa’da MÖ 6. yy ‘a kadar dayanır. Yunan filozof ve matematikçi Pisagor, et tüketimini şiddetin göstergesi olarak nitelendirdiği için vejetaryenliğin temelindeki kişi olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Pisagor reenkarnasyona inanıyordu. Pisagor’a göre tüketilen herhangi bir hayvan  bir insanın ruhunu taşıyabilirdi.

Şaşırtıcı bir şekilde Efes Antik Kenti’nde gömülmüş  Romalı gladyatörlerin kemikleriyle yapılan analizlerde gladyatörlerin bitkilere dayalı beslenme alışkanlığını benimsedikleri  keşfedilmiştir.

1847’de İngiltere’de ilk ‘Vejetaryen Derneği’ kurulmuştur. Dernek günümüzde de ‘Vegetarian Society of the United Kingdom’ adıyla hala faaliyetlerine devam etmektedir.

Vegetarian Society

Etnik olarak baktığımızda vejetaryen beslenmesi Hinduizm, Budizm gibi dinlerin temel prensibinde var olan bir yaşam biçimidir. Hinduizm dinine mensup Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin siyasi ve ruhani lideri Mahatma Gandhi de bir vejetaryendi. Gandhi vejetaryenlikle ilgili şöyle demiştir:

“Hissediyorum ki; bir safhaya geldiğimizde, artık manevi ilerlememiz; fiziksel tatminimizden vazgeçerek, hayvan dostlarımızı öldürmemekle sağlanacak. Bir kuzunun hayatı bir insanın hayatından daha değersiz değildir.”    

Gandhi dışında; Leonardo Da Vinci, Albert Einstein, Lev Tolstoy, Nikola Tesla, Franz Kafka, Thomas Edison ve çok daha fazla tarihsel kişilik vejetaryenliği benimsemiş ve savunmuştur.

Günümüzde kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker, kanser gibi kronik hastalıklardan korunma amacı ile de vejetaryen beslenme biçimini seçenler bulunmaktadır ve bunların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Vejetaryen beslenmesi genel olarak doymuş yağ, kolesterol, ve hayvansal protein açısından fakir; karbonhidrat, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlar açısından zengin bir beslenmedir.

Vejetaryen Bireyler Nasıl Beslenmeli?

Hiç hayvansal et ürünü tüketmeyerek bitkisel besinlerden, tahıllardan, kuru yemişlerden vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm bileşenleri karşılayabilir miyiz?

Doğada bulunan her besinin kendine has bileşenleri vardır. İnsanlar nasıl ki  aynı aileden gelse de birbirine benzemiyorsa bir domates de aynı topraktan üretilmesine rağmen hemen yanındaki domatesle aynı  değildir. Bir antrikot da tavuk göğsüne eş değer olamadığı gibi bir nohuta asla denk gelemez. Hiçbir besin bir diğer besinin yerini tutmaz.

Bu nedenle vejetaryenin sağlıklı olabilmesi için et tüketmediğinden, etin eksikliğini giderebilecek  besin ögelerini bir şekilde karşılaması gerekir. Dolayısıyla bir vejetaryenin özellikle tek tip beslenmemesi; kurubaklagil, tahıl, sebze, meyve ve kuruyemişlerin hepsini her gün beslenmesinde  uyum içerisinde bulundurması şarttır.

Vejetaryenlerde beslenme sorunları; et ürünlerinde bol miktarda bulunan protein, kalsiyum, demir, çinko, B12 vitamini, D vitamini ve omega 3 gibi besin ögelerinin dengeli ve yeterli  alınmadığı için ortaya çıkar.

Detoks mu, Mucize; Mucize mi, Detoks ? | haberinsan

Vejetaryen Beslenenlerin Mutlaka Alması Gereken Besinler

Vegetable Skewer, Paprika, Tomato, Mushrooms, Onion

Protein

Vejetaryenler beslenmesinde günlük proteini: yumurta, süt ürünleri, kuru baklagiller, kinoa, siyez unu bazı tahıllar, seitan, soyanın çeşitlerinden (soya sütü, tofu, edameme, tempeh) karşılayabilmektedir.

Demir

Demir, kırmızı etlerde ve diğer hayvansal bazlı ürünlerde bulunan başka bir besindir. Vejetaryen diyetler biyoyararlılığı düşük demir içerirler. Bu nedenle vejetaryenlerin normal beslenen bireylere  göre günlük önerilenden 1.8 kat daha fazla demir alması gerekir.

Vejetaryen beslenmede demir kaynakları; kabak çekirdeği, kuru kayısı, kaju, karabuğday, tofu, fasülyeler, brokoli, kuru üzüm…

D vitamini

Cilt doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında vücut D vitamini üretir. D vitamini besinlerde ise çok az miktarda bulunur ve bu besinler de hayvansal kaynaklıdır. Özellikle yumurta, sardalya, somon balığı D vitamini kaynağıdır. D vitamini takviyeleri, birçok vejetaryen için  emilebilir D vitamini almanın en iyi yoludur.

Omega-3 yağ asitleri

Vejetaryen diyetleri omega 6 açısından zengin ancak omega 3 açısından fakirdir. Bu sağlıklı yağlar özellikle beyin sağlığı için önemlidir.

Bitki bazlı omega-3 yağ asitleri ceviz, chia tohumu, keten tohumu, soya, deniz sebzeleri vejetaryenler için önerilebilir. Fakat bu bitkisel besinlerdeki omega-3 yağ asidi  alfa-linolenik asitler (ALA) adı verilen vücudun aktif formlara dönüştürme konusunda sınırlı bir yeteneğe sahip olduğu bir türüdür. Yetersizlik oluşması söz konusu ise takviyelerden yararlanılabilir.

B12 vitamini

Bitkisel besinler B12 vitamini içermez.

Vejetaryen beslenmesinde B12 vitamini kaynakları: yumurta, süt ürünleri, B12 vitamini ile zenginleştirilmiş tahıllar, takviyeler…

Kişi eğer vejetaryense veya vejetaryenliği düşünüyorsa vitamin eksiklikleri, kansızlık gibi çeşitli sağlık sorunları yaşamaması için mutlaka planlı beslenmeli, gerektiğinde tahlil yaptırarak kontrollü bir şekilde doktoruna danışıp takviye kullanmalıdır.

 

Vejetaryen beslenmeye dair her şey

 

 

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Girişimcilerin Mutlaka Okuması Gereken 5 Kitap

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için gizlilik politikamızı inceleyebilirsiniz.